Gazi Muhtar Paşa Sokağı’nın Ziverbey (Prof. Fahrettin Kerim Gökay) Caddesi’yle birleştiği yerin sol tarafında, yolun tam köşesinde, yerden birbuçuk metre kadar yükseklikteki yuvarlak bir ağızlıkla etrafı çevrilmiş olan kuyunun üzerinde demirden bir çıkrık dururdu fakat hiç kimsenin buradan su aldığı veya içtiği görülmezdi.
Büyük bir ihtimalle, Ziverbey Caddesi genişletilirken, evlerden birine ait olan kuyu, yolun kenarında kalmıştı veya uzun seneler evvel bir hayır sahibi, yoldan geçenlere hizmet olsun diye bir kuyu açtırmış olabilir. Ancak bu ihtimal daha zayıftır çünkü evvelce buraları çok ıssızdı. Ancak yaz aylarında bir çift mandanın çektiği kömür arabaları geçer, onların geçtiği de tekerleklerinden çıkan seslerden anlaşılırdı. Kışları kar dizboyu olur, Çamlıca’dan geceleri kurtlar inerdi. Nitekim bir gece, bu kuyunun hemen yakınında, zavallı bir sütçüyü kurtlar parçaladı.
İşte bu kuyu nedeniyle yola ve yöreye Kuyubaşı denmiştir. Yol çok genişlediği için kuyu doldurulmuş ve kaybolmuştur